Farklı olmanın cezası sabittir!

Oysa ne güzeldir hayattan bihaber öyle yaşayıp gitmek. Farkında değilsindir hiçbirşeyin... ne güzel!

Yatarsın, uyursun hiçbirşey düşünmeden... sananedir senden gerisi?

Yapabilseydim gözlerimi kapatmak isterdim gördüklerime, kulaklarımı tıkamak duyduklarıma... öyle yaşayıp giderdim bende duymadan, görmeden, bilmeden!

4 Mart 2010 Perşembe

Yağdı yağmur çaktı şimşek sende mi yazar olcan ulan eşşolueşşek

Bir gün bir kitap yazma hayalim var. Hayatı ti ye almayı başardığım zaman, masal tadında antidepresan kitabı yazmak istiyorum. Eh var benimde kendimce kafamda birşeyler. Bir gün bunu yapacağım. Üretmek güzel şey. Ne yapıyorum ki zaten? İşe gidiyorum. Yorgunluktan, uykusuzluktan ölüyorum. Bütün gün insanlarla uğraşıyorum. Eve geliyorum. Televizyon izliyorum veya kitap okuyorum. Bazen bir film... Bazen sorumluluklarımı hatırlayıp ders çalışıyorum. Sevgiliyle buluşuyorum.

Ölümü düşünürüm bazen. Yok olma düşüncesi çok garip geliyor. Biranda yok oluyorsun. Artık hiçbirşeyin önemi yok. Güldüklerinin, üzüldüklerinin, sevdiklerinin, sevmediklerinin... Alabilmek için yemeyip içmeyip para birktirdiğin, aylarca borcunu ödediğin eşyalarının, kıyafetlerinin. Yediğin yemeğin, içtiğin suyun sigaranın. Yok oluyorsun. Herşeyi biranda arkanda bırakıyorsun ve bilmediğin bir yere gidiyorsun. Ya da hiçbiryere gitmiyorsun. Bedenini toprağın altına gömüyorlar ve bitiyor. Gördüğün deniz artık yok, bir evin artık yok. Senden geriye hiçbirşey yok. Başlarda ailen, seni seven birkaç kişi ağlıyor arkandan. Kırkında mevlüd yapıyorlar. Sonra ayda bir hatırlamaya başlıyorlar. Sonra resimlerini gördükçe hüzünleniyorlar. Ama herkes hayatına devam ediyor. Unutuluyorsun. Dünyada hergün milyonlarca insan ölüyor. Arkasından ah, vah diyoruz unutuyoruz. Ölüm şekli biraz garipse bir süre hatırlarda kalıyor hepsi bu.

Bugün Antonia Vivaldi' nin doğum günüymüş. Pek severim kendisinin bestelerini. Google' da anısına resim değiştirilmiş. İlk önce düşündüğümde kendi kendime "evet insan giderken ardında birşeyler bırakmalı" dedim. Daha sonra düşündüğümde, "bu nasıl bir eziklik" dedim. Sırf hatırlanmak için birşeyler yapmak çok manasız geldi. "Hayata bir katkın olacaksa, dünyaya bir faydan olacaksa, insanlara vereceğin birşeyler varsa yap birşeyler" dedim. Velhasıl, faydam olur mu kimseye bilmem ama bildiklerimi yazmalıyım. Kimse okumasa ben okurum. Bir bakıma kişisel tatmindir hem bu. Birşeyler yapabildiğini, üretebildiğini görmek motive eder. Güzeldir.

Yapmam gereken daha çok şey var. Birinci hedef, çalışıp ders bırakmadan son sınıfa geçebilmek. Herşeyden önemlisi bu. Mutlu bir insan olacağım artık. Hayatta zorluklar, pislikler, çirkinlikler var biliyorum. Ama bunlar için benim yapabileceğim şey suratımı asıp, sinir krizleri geçirmek değil. Uyanış olsun bugünler benim için. Dönüm noktam. İçimdeki sevgiyi inadına paylaşacağım. Ne kadar başarılı olabileceğimi bilmiyorum. İlerleyen günlerde yine birilerine sövdüğüm yazıları okuyabilirsiniz burada. Bu da hayatın bir parçası. Sinirleneceğim, kızacağım, üzüleceğim, güleceğim, ağlayacağım, eğleneceğim, dans edeceğim ama delirmeyeceğim. Bunları da buraya yazıyorum çünkü yazmak daha iyi anlamaktır birşeyleri. Yediğiniz yemeği hazmetmektir.

Biryerde de yazmak boşalmaktır. Bir nevi mastürbasyondur yazıyordu. Doğrudur. Yazmak keyiflidir.

0 yorum: