Farklı olmanın cezası sabittir!

Oysa ne güzeldir hayattan bihaber öyle yaşayıp gitmek. Farkında değilsindir hiçbirşeyin... ne güzel!

Yatarsın, uyursun hiçbirşey düşünmeden... sananedir senden gerisi?

Yapabilseydim gözlerimi kapatmak isterdim gördüklerime, kulaklarımı tıkamak duyduklarıma... öyle yaşayıp giderdim bende duymadan, görmeden, bilmeden!

22 Aralık 2009 Salı

Öyleyse bir nankör kedi diyelim mi?

Yazamıyorum. Çok karın ağrım var çoook, sıçamıyorum. Vaktim yok.

Kardeşim evlenmeden önce kavga ederdik. En çokta kıyafet kavgası. Sabah benden önce evden çıkardı. Gizlice dolabımdaki kıyafetleri kaçırırdı. Sanki o gün onları giymek isteyeceğimi biliyormuş gibi, hepte o gün giymeyi düşündüklerimi giyer giderdi. Akşam kavga kıyamet tabi. Şimdi evlendi. Misafir gibi geliyor. Giymek istediği birşey olduğunda ezilebüzüle soruyor. Bu duruma hala alışamadım. Keşke yine sormadan alıp giyse, keşke yine kavga edebilsek. Ama biz 3 senedir hiç kavga etmedik.

Başarı hamile kalmak gibiymiş. Hamile kalınca herkes seni tebrik eder ama hamile kalana kadar kaç kere şeyedildiğini kimse bilmezmiş. Şeyedilip bir de hamile kalamamak var ki o en kötüsü galiba. Benim gibi... Tabi şeyedilmekten zevk alıyorsan sorun yoktur tabi. Uff neyse ben bu cümle üzerine belli ki bin tane tez üreteceğim.

Keşke insanın vücudunda bir düğme olsa. Aklından geçenleri istediğin zaman kaydedebilsen. En olmadık anlarda bir sürü şey geliyor aklıma sonra unutuyorum. Yazmak için fırsat bulduğumda ise hiçbirisini hatırlamıyorum.

Haftasonu Starwars Episode4 izledim sonunda.Bu tip filmleri izlemem gibi bir takıntım vardı. Ama sonunda biraz merak, biraz yarimin baskısı, biraz arkadaş ayıplaması üzerine izledim. Beğendim mi? Evet. Bayıldım mı? Hayır. Ama şu diroid olayını sevdim. Bende istiyorum bir tane R2D2.

"Nietzsche ağladığında" bunu izlemek istiyorum. Bu akşam inşallah izleyeceğim. Görüşlerimi bir ara paylaşırım, umarım.

Şuan işteyim hala. Çok işim var yine ama ben de çalışmak adına en küçük bir istek yok yine. Ama daha fazla suistimal etmeyeceğim. İşime dönüyorum.

Son birşey, blog adresi neden mi sürekli değişiyor? İstediğim adreslerin hiçbirisi boş değil. Ama sonunda buldum. Bir daha değişmeyecek. "Jerzy Kosinski-Boyalı Kuş" Okumadıysanız okuyun. Orjinal basımını bulup okuyunuz. Şiddetle tavsiyemdir. Hatta bende kitabımı bulabilirsem 2. defa okuyacağım.

0 yorum: