Farklı olmanın cezası sabittir!

Oysa ne güzeldir hayattan bihaber öyle yaşayıp gitmek. Farkında değilsindir hiçbirşeyin... ne güzel!

Yatarsın, uyursun hiçbirşey düşünmeden... sananedir senden gerisi?

Yapabilseydim gözlerimi kapatmak isterdim gördüklerime, kulaklarımı tıkamak duyduklarıma... öyle yaşayıp giderdim bende duymadan, görmeden, bilmeden!

14 Kasım 2008 Cuma

Hayatınız tercihlerinizdir

Bunalmışım...
Ne yapabilirim diye düşünüyorum günün bu saatinde? İşteyim üstelik. Nereye gidebilirim diye bakınıyorum etrafıma. Çevremdeki insanlara söylediğim bir sözüm geliyor aklıma "İnsan imkansızlıklar içinde imkan yaratabilmeli" Bunu yapabilen insan akıllı insandır. Akıllı insan kendini önemser, kendini sever, kendini korur. Öyleyse imkansızlıklar beni sınırlamamalı... Mevcut şartlarda kendime nefes alabilecek şansı tanımalı, bunu nasıl yapabileceğimi bulmalıyım dedim.

Önce bir fincan kahve alıp, sigara yakayım... beynimde bir düşünce belirdi hemen, kaçma! Bu birşeyi değiştirmeyecekti. İnsan efkarlandıkça, bunaldıkça rahatlamak için yakar bir sigara. Öyleyse, bu düşünce içinde içtiğim sigara bana içten içe rahatlamaktan daha çok senin çok derdin mesajını verecekti. Üstelik derin nefes alıp veremeyecektim. Ama benim nefes almaya ihtiyacım var. Önce lavaboya gittim. Aynanın karşısında kendime baktım uzun uzun. İnsan başkasına yada sevdiği birşeye baktığı gibi kendine de bakmalı. Sabah yüzünüzü yıkarken baktığınız türden bir bakıştan bahsetmiyorum. Hani sevgilisini izler gibi. Bilmem farkındamısınız ama insan kendini özler. Ama kendisiyle olacak vakti tanımaz hiç kendine. Hep kendinden önce yapacak daha önemli işleri vardır. Sonra kendisi ile arasında bir uzaklık başlar. Bu uzaklık zamanla uçuruma dönüşür. Zamanla tanıdığını, bildiğini sandığı kendisini tanıyamaz hale gelir, anlayamaz. Hepimizin başına gelmiştir, bilirsiniz. "İçimde bir sıkıntı var ama nedenini bilmiyorum" Bilemezsin, anlayamayız çünkü kendimizi dinlemiyoruz. Göz görür, ruh bakar bilir misiniz? Görmek ile bakmak işte bunun için aynı şey değildir. Kendinize hiç severek bakmayı denediniz mi? Ben baktığımda aynaya "Ne güzel bir yüzün var" dedim önce kendime. Sonra sağlıklı oluşum geldi aklıma. Teşekkür ettim yaradana, görebildiğim için, düşünebildiğim için, ayakta durabildiğim için.

İnsan yaşamak istediğini yaşar. Evet demek istediğim tam olarak bu. Başımıza gelenlerden genelde kendimiz sorumluyuz. Hayat bizim anladığımız şekilde adil değil ama bu adil olmadığı anlamına gelmiyor. Kimimiz lüks apartman dairelerinde dünyaya gelirken, kimimiz sokağa terkediliyor. Bu açıdan bakarsanız adil değil. Ben bu bakış açısına "at gözlüğü ile dolaşarak bakmak" diyorum. Gözlüklerinizi çıkarın. Görünmeyeni görmeye çalışın. Evet ne diyordum. 2 çocuktan bahsediyordum. Eminim ki, birinde diğerinde olmayan, diğerinde öbürünün ihtiyacı olan birçok şey vardır. Bu da yine bakış açımızla alakalı. Burada akla gelen ilk şey önce maddi varlıklar. Birisi istediği gibi yaşıyor, diğeri zor şartlarda. Çocukken bunu farkedebilmek ve imkansızlıkları, zorlukları avantaja çevirmek zor birşey kabul ediyorum. Ama hayat herkese doğru zamanda zorlukları güzelliklere çevirecek şansı mutlaka verir. Kullanıp, kullanmamak bize kalmıştır. Sokakta büyüyen çocuk, diğerinden çok daha fazla şey öğrenir. Eğer bakmak isterse. Neticede akıl olarak birbirlerinden eksik yada fazlalıkları yoktur. "Çok iyimsersin" dediğinizi duyar gibiyim. Hiçbirzaman çok kolay, şaşalı, annesinin biricik güzel kızı olarak büyüdüğüm bir hayatım olmadı. Bende herkes kadar sağlam tokatlar yedim hayattan, düştüm ama kalkmayı bildim. Bunlar hep olacaktı, kabul ettim. Öyleyse herzaman 2 seçeneğim vardır. Hayatınız tercihlerinizdir ve hiçbirşey tesadüf değildir. Ya düştüğüm için acıyor diyerek bir köşede sürekli mızırdanır, ağlayabilir ve tekrar düşebilirdim ya da ayağa kalkar, neden düştüğümü anlamaya çalışır ve bir dahaki sefer için tedbirlerimi alırdım. Ben hep ayağa kalkmayı tercih ettim.

Kendime aynada bakarken kendimle bir defa daha gurur duydum. Önemimi hatırladım. İnsanları bir defa daha affettim. Hayata göz kırptım. Dimdik durarak masama geri döndüm.

Kendimizi ve birbirimizi bağışlayabilmemiz dileğiyle...

0 yorum: